Toplumun %99,99’u için cevap evet. Hatta eşcinsel de olsa bireysel “evet” diyebilir. Bunun nedeni homofobi yani anlaşılmama ya da yalnız bilgi olabilir ama yapılan tüm çalışmalar eşcinselliğin hastalık olmadığından yanadır.
Bu yazımızda eşcinsellikten özendirme yapmadan bahsedeceğiz! Ne olduğundan ve türlerinden. Çünkü eşcinsellik türlere ayrılır.
Eşcinselliğin Türleri
1 Birinci madde gaylik. Türkiye’de gay denildiği zaman erkeklerin eşcinselliği akla gelir ama kadın & erkek tüm eşcinsellik duruma aslında gaylik denir. Lezbiyenlik daha sonra çıkartılmış bir kavram. İnsanın sadece hemcinsi ile cinsel temasta bulunması durumunda gay ya da lezbiyen diye adlandırılmada bulunulur. Not: Eşcinsellikte a, p ya da ap denen kavramlar vardır. Kişi sekste üstlendiği role göre adlandırılır.
A Aktif, P Pasif, AP Aktif ve Pasif (İkisi de)
Elbette CD, Trans, Travesti, Maskülen gibi adlandırılan eşcinsel türleri vardır. Bu sadece tercihle alakalıdır.
2 Biseksüellik ise ikinci madde olarak değerlendirilebilir ki hem hemcinslerinden hem de karşı cinslerden etkilenen, cinsel temasta bulunan insanlardır. Bir biseks erkek kadınlarla sorunsuz zaman geçirirken erkeklerle sadece p (pasif) olarak zaman geçirmek isteyebilir. Yani kişinin a, p ya ap olması onun eşcinsel olmadığı gibi bir anlama gelmez.
3 Çıkarcılar denebilir. Gerçi bu son zamanlardaki yalan. Eğer kişinin karşı cinse ilgisi yoksa “kadın ya da erkek olmadığı için hemcinsime yöneldim” ibareti yalandan ibarettir. Kişi en çok kendini kandırır.
Eşcinsellikle alakalı daha söylenebilecek bir sürü şey var ki bahsettiğimiz tanımlar yüzeyseldi. Burada önemli olan konu eşcinselliğin hastalık olup & olmadığıdır. Çünkü tarih boyunca eşcinsellik suç kabul edilip idamla bile cezalandırılmış ya da hastalık kabul edilir elektrikle, akıl hastanesinde tedavi edilmeye kalkışılmıştır.